Psikoloji, insan davranışlarını birçok farklı alanda inceler. Klinik, sağlık, spor, laboratuvar ortamında (deneysel) olduğu gibi endüstriyel alanda da psikolojiye ihtiyaç vardır. Bu alanlarda çalışan personellerin üretkenlikleri, iş motivasyonu ve tatmini gibi konularda destek olmak ve araştırmalar yapmak endüstri psikologlarının başlıca görevlerindendir.
Endüstri ve Örgüt Psikologları işletmelerde çalışan personel ve yöneticilerin maksimum performans göstererek kuruma katkı sağlaması için çalışırlar. Kuruluşların etkinliğini arttırmak için kuruluşun çalıştığı alan, karşılaşılan sorunlar, kurum içi düzen gibi konuları bilimsel olarak inceler ve çözüm yolları üretirler.
Çalışma ortamındaki verimlilik, çalışan sorumluluğu ve iş birliği her zaman istenilen düzeyde olmayabilir. İşin temelinde insana önem vermek yatar. Bu temelin oluşmadığı, örneğin iş güvenliğinin olmadığı; çalışma kurallarının çok fazla katı olduğu ve insana robot muamelesinin yapıldığı bir işletmenin sürdürülebilir olduğundan söz edemeyiz. Verimlilik değil kâr odaklı bir anlayış, riskleri ve bir sonraki adımı düşünmeden yapılan hamleler, kaynakları düşüncesizce kullanma bir işletmenin devamlılığına engel olan durumlardır. Nitekim bir işletmenin yalnızca çalışanlarına karşı sorumluluğu yoktur. Topluma, iç ve dış paydaşlarına karşı da sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların yerine getirilmesi, planlı ve düzenli çalışmalarla sağlanabilir.
İşletmelerin çalışanlarına karşı sorumluluklarından söz edecek olursak şüphesiz en başta iş sağlığı ve güvenliği gelir. İş sağlığı denince akla ilk gelen şey fiziksel şartlardır. Psikoloji çoğu işletmenin önem vermediği bir konudur. Halbuki çalışanın fiziksel şartları kadar psikolojik şartları da önem taşır. Hangi alan olursa olsun zihin bedenden ayrı düşünülmemelidir. Kaldı ki sabahtan akşama kadar masa başında zihnini kullanarak para kazanmaya çalışan insanların psikolojisini göz ardı etmek büyük bir hatadır.
Endüstri psikologlarının genel amacı çalışma ortamının huzurunu ve bütünlüğünü sağlamaktır. Bu da çalışanların mutluluğuna bağlıdır. Huzurlu bir çalışma ortamında üretkenlik artar. Endüstri psikologları bunu yaparken işletmenin kârını düşünür ve az masrafla çok üretimi sağlamak için çalışırlar. Endüstri mühendisleriyle zaman zaman iş birliği içinde çalışabilirler (insan ihtiyaçlarına göre işin düzenlenmesi gibi konularda). İşe alım, personel seçimi, personele uygun pozisyon gibi süreçleri yönetirler. Personellerle birebir ilgilenirler.
Sağlık kavramı uzun yıllar “hasta olmama” olarak bilindi. Ancak günümüzde bu tanımın “fiziksel, psikolojik ve sosyal iyi oluş” olarak değiştiğini görüyoruz. O halde insan, yalnızca mesai saatlerinde iş yerinde bulunan ve verilen görevleri yerine getiren bir makine gibi görülmemelidir. Bahsettiğimiz sağlık kavramında olduğu gibi bir iyi oluş yakalamak istiyorsak profesyonel kişilerden yardım almalıyız. Bir işin gereken hızda ve kaliteli yapılması için optimum performansla çalışan kişilere ihtiyaç vardır. Motivasyon, işi ve iş ortamını sevme, çalışanların performansını en az fiziksel koşullar kadar etkiler.
Endüstri psikologları zaman zaman kurumlara eğitimler verir ya da eğitim almaları için yönlendirme ve anlaşmalar yapabilir. Bu eğitimler liderlik eğitimi, eğiticinin eğitimi, stres ve zaman yönetimi gibi eğitimler olabilir. Çalışanları bilgilendirmek, anlamak ve değer vermek kuruma sağladığı faydanın yanı sıra toplum adına da yararlı birey demek. Hayatımızın hatrı sayılır zamanını çalışarak geçiriyoruz. Çalıştığımız işteki mutluluğumuz genel anlamdaki mutluluğumuzun büyük çoğunu oluşturur.
Psikolog Büşra GÜRE
コメント